Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma Suçu

NEDİR?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu TCK’nın Hürriyete Karşı Suçlar Başlığı altında 123.Maddesi’nde düzenlenmiştir.

Bu düzenleme ile beraber fail tarafından mağdurun iç dünyasının ve huzurunun bozulması yaptırıma tabi tutulmuştur.

Yani, bireyin psikolojik huzur ve sükunu korunmakta; kişilik haklarına yönelik olarak rahatsız edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Kişinin manevi dokunulmazlığı, TCK yanında Anayasa tarafından da koruma altına alınmıştır.

Anayasa’nın 17. Maddesine göre; ” ..Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir..”

Yine Anayasanın 20. Maddesine göre; “..Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.

Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz..”

Son olarak da Anayasa’nın 56. Maddesine göre; “..Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir..”

Türk Ceza Kanunu’nun 123. Maddesi’ne göre ise; ” Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”

Yukarıda yer verilen Anayasa ve TCK hükümlerine göre ; bireyin manevi huzuru koruma altına alınmış , bunu ihlal etmek isteyenlere karşı ise yaptırım uygulanacağı kanun koyucu tarafından sabit hale getirilmiştir.

SUÇUN UNSURLARI

Suçun sübuta ermesi, failin cezalandırılabilmesi için birtakım unsurların varlığı aranmaktadır.

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere bu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketler şu şekildedir;

Israrla Telefon Edilmesi,

Israrla Gürültü Edilmesi,

Ve Israrla Hukuka Aykırı Bir Davranışta Bulunulması.

3 seçimlik hareketten birinin yapılması halinde suç oluşacak ve failin cezalandırılması gerekecektir.

Elbette ki her telefon araması veya gürültü yapılması bu suçun meydana gelmesine sebep olmamaktadır.

Her somut olayın özelliklerine göre bireyin huzur ve sükunun etkilenip etkilenmediğine bakılması gerekmektedir.

Bu hususta yol gösterici olan Yüksek Mahkeme içtihatlarıdır.

Dolayısıyla hemen şikayette bulunmak yerine uzman bir avukat vasıtasıyla olayın çözümlenmesi ve suçun unsurlarının somut olayda mevcut olup olmadığının irdelenmesi gerektiği tavsiye edilmektedir.

Suç kasten işlenen bir suç olmakla berabere nitelikli hali bulunmamaktadır. Suç nedeniyle kişi uğramış olduğu zararın giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat davası da açabilmektedir.

YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME, ŞİKAYETİ, UZLAŞTIRMA

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu şikayete tabi suçlardandır.

Failin veya fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikayet mercilerine başvuruda bulunulmalıdır.

Uzlaştırma hükümlerine tabi bir suçtur.

Dolayısıyla soruşturma aşamasında uzlaştırma prosedürü uygulanacak tarafların uzlaşması adına dosyaya uzlaştırmacı atanacaktır.

Suçun görevli mahkemesi Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Suçun cezası üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır.

Suç adli para cezasına çevrilebilmekte veyahut fail hakkında HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ), erteleme kararı verilebilmektedir.

Ancak HAGB, erteleme veya adli para cezasına çevrilme Maddi-Manevi Tazminat davası açmaya engel değildir.

SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA İŞLENMESİ

Önemle değinilmesi gereken bir diğer konu ise bu suçun sosyal medya aracılığıyla işlenmesidir.

Facebook, Twitter , Whatsapp, İnstagram vb. uygulamaların günlük yaşantının merkezinde olması nedeniyle bu platformlarda bahsi geçen suçun işlenmesi her geçen gün daha fazla karşılaşılan bir konu haline gelmiştir.

Bu platformlar üzerinden bireyler rahatsız edilmekte , kişilik hakları saldırıya uğramaktadır.

Söz konusu suç teşkil eden fiillerden dolayı da fail cezalandırılabilmektedir. Sürecin olumlu ve amacına uygun yürütülebilmesi adına delillendirmenin iyi yapılması bu vesileyle konunun uzman bir avukat tarafından takibi tavsiye edilmektedir.

YÜKSEK MAHKEME’YE GÖRE SOMUT ÖRNEKLER

Kişileri Rahatsız Edecek Düzeyde Huzur Ve Sükunu Bozmak Amacıyla Tamirat Yapma, Matkap Kullanma, Eşyaların Ev İçerisindeki Yerini Değiştirme İşleri, Müziğin Sesinin Açılması,

Evde Sürekli Halay Çekilmesi, Kalorifer Borularına veya Duvarlara Vurularak Ses Çıkarılması,

Evde Parti Verme, Çocukların Evin İçerisinde Koşturması,

Kapı Zilinin Israrla Çalınması, Yolda Yürürken Birkaç Kez Araba İle Rahatsız Edici Şekilde Mağdurun Yanından Geçmek,

Rahatsız Edecek Düzeyde Korna Çalma, Takip Edilmek , Gözetlenmek (Evin veya Şahsın Gözetlenmesi, Sıklıkla ve Belli Aralıklarla Görüntü Kaydı Almak)

Telefonla Sık Sık Aramak , Sık Sık Çaldırıp Kapatmak , Israrla Mesaj Atmak, Facebook Twitter Whatsapp ve İnstagram Üzerinden Sık Sık Mesaj Atmak , Paylaşım Yapmak, Rahatsız Edici Düzeyde Aramalarda Bulunmak,

Şüpheli Hakkında Takipsizlik Kararı Verilmesine Rağmen Aynı Olaya İlişkin Israrla ve Defalarca Şikayet Dilekçesi Verilmesi,

Mağdurun Rızası Dışında Mağdur Adına Çeşitli Kurum Dernek ve Vakıflara Bağışta Bulunup Buna İlişkin Dekontların Mağdura Gönderilmesi,

YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER IŞIĞINDA HAK KAYBI YAŞANMAMASI İÇİN SÜRECİN PROFESYONEL BİR DESTEK ALINARAK ALANINDA YETKİN BİR AVUKAT TARAFINDAN YÜRÜTÜLMESİ TAVSİYE EDİLMEKTEDİR. PROFESYONEL DESTEK İÇİN
KİLİS AVUKAT CEVDET DENİZ BAYDIN GSM: 05069055576